İlgili yazıya bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: Kılıçdaroğlu nedemek istiyor ( https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/soner-yalcin/kilicdaroglu-ne-demek-istiyor-5490523/ )
Duyuru (Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın’ın 5.Aralık.2019 tarihli yazısı)
Sevgili Soner Yalçın Üstad, öncelikle güzel bir yazı yazmışsınız, emeğinize sağlık, lakin 1984 yılında İstanbul’da rahmetli Kırşehirliler Burhaneddin Ulutan, Refik Soykut, Ali Rıza Ekinci, Muzaffer Mermer, Mazhar Çelebi, Celal Özdemir, Şemsi Yastıman, Ali Uğurlu, Selahattin Saygı, Mustafa Karagüllü, Yaşar Nural, Galip Demir ve İlhan Şahin tarafından kurulan Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı’nın Basın’dan sorumlu mütevelli üyesi olarak müsaadenizle yazınıza bazı katkılarda bulunmak isterim.
Sn. Kılıçdaroğlu’ nun da dikkatinden kaçtığı, Konya’da kutlandığı iddia edilen Ahilik Haftası değil, Ahilik Fuarı ve Uluslararası Ahilik Zirvesi’dir. Bu oluşumun paydaşlarından biri olan vakfımız, Konya’ya Kırşehir üzerinden gitmiş, Sn. Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu heyetimiz tarafından ziyaret edilmiş, Vakfımızın yayınları kendilerine takdim edilmiştir. Bugüne kadar partiler üstü seviyede hareket eden Vakfımız, her ne olursa olsun, tüm imkansızlıklar ve sıkıntılara rağmen bağımsız duruşunu sergilemeye devam etmiştir. Bugüne kadar Devletimizden beş kuruş para talep etmeden tamamıyla toplumsal ve manevi hizmet amacıyla özverili birkaç insanın desteği ile ayakta kalan vakfımız, hiçbir menfi kazanımı yüce Ahilik Kültürümüzün üzerinde tutmamıştır. Esnaf Sanatkârlar Genel Müdürlüğünün Başkanlığı’nı yaptığı, Vakfımızın da üyesi olduğu Ahilik Haftası Kutlamaları Merkez Yürütme Kurulu için ayrılan milyonlarca TL lik bütçeden bu konuda ilk ve tek STK olan Vakfımıza beş kuruş almak her ne hikmetse yine nasib olmamıştır.
Bunları bir kenara koyalım, konumuza yeniden dönmek gerekirse Selçuklu ve Osmanlı Kuruluş Dönemi’nde etkin olan “AHİLER” ve “AHİ BABA” bilhassa Osmanlı İmparatorluğu Kuruluş Döneminden sonra Esnaf Birliği başındaki Ahi Babalığın, seçilen değil, atanan bir makama dönüştürülerek, özerkliği ve bağımsızlığı elinden alınmasıyla esnaf birliği yerini Lonca teşkilatına bırakmıştır. Bağımsız olduğu dönemlerde Mesleki birliklerin başı olan Ahi Baba, tarihte bir nevi ombudsmanlık görevinde de bulunmuş, üretici-tüketici ve üretici-tedarikçi anlaşmazlıklarını kadıya ve yargıya intikal ettirmeden çözme gayretinde olmuştur.
Şimdi gelelim Kırşehir-Konya meselesine. Vakfımızın kuruluşunda yer alan hemen hemen tüm üyelerin Kırşehirli olmalarına rağmen Vakfımızın gönüllü tiyatro ekibine Kırşehir’de bir etkinlik yapmak bugüne kadar kısmet olmamıştır. Biz birkaç kez teşebbüste bulunduk ise de öz memleketimizden bugüne kadar kutlamalarla ilgili herhangi bir davet alınmamıştır. Bugüne kadar Kırşehir’de yapılan tüm ahilik haftası kutlamaları ne yazık ki protokol kutlamalarının önüne geçememiştir. Bununla birlikte Ahilik Kültürüne uzun yıllardır büyük emekler verdiğine şahit olduğum, tevatür anlatımlardan uzak Ahilik hakkında en bilimsel araştırmaları yapan Prof. Dr. M. Fatih Köksal Hocamız bir dönemde Kırşehir Araştırmaları Merkezi Müdürlüğü de yapmıştır. Görevde bulunduğu dönemde entelektüel anlamda Kırşehir’de Ahilik çalışmalarını zirveye taşımış, ahilerin adeta anayasaları ve yol kütükleri olan “Ahi Şecerenameleri” nin günümüz Türkçesine çevrilerek yayınlanmasını sağlamıştır. Tüm çalışmalarda dönemin Valisi Sn. Lütfullah Bilgin kendisinden desteğini hiçbir zaman esirgememiştir. Lakin Kırşehir’imizin pek mahir olamayan bürokratları, maalesef Ahiliğin sancağı olarak bilinen “Ahi Şecerenameleri” nin Konya’ya gönderilmesine müdahil olamamışlar, herhangi bir rahatsızlık duymamışlardır. Sn. Prof Köksal’ın tüm uğraş ve ikazlarına rağmen konuyu dikkate almamışlardır. Bugüne kadar Kırşehir merkez olmak üzere diğer tüm illerimizde yapılan kutlamalar kültürel etkinlikler olmaktan öteye gidememiştir.
Önceki yıllarda Karatay Üniversitesi’nde Ahilik ve Meslek Ahlakı Çalıştayı düzenleyerek Ahiliğin ilk defa Türkiye’de üniversitelerde ders kitabı olarak okutulmasını sağlayan ve Ahiliğin doğuşu ile ilgili çok güzel bir yapımın vizyona girmesini başaran Konya yine bir ilke imza atarak, iyi niyetli ve vizyoner bir yaklaşımla, geleneksel Ahilik kutlamalarının dışına çıkarak, çağdaş ve ortak çalışma kültürünün günümüze uyarlandığı bir Ahilik Fuarı’na imza atmıştır. Altını önemle çizmek gerekir ki, geçtiğimiz hafta Konya’ da yapılan, Ahilik Haftası değil, bir ilimizde ilk defa tertip edilmiş olan “AHİLİK FUARI” dır. Ahi Evran’ın, Anadolu’da Ahilik sistemini kurduğu ilk durağı olan Selçuklu’nun Başkenti Konya’yı zaten mevzunun dışında tutmak abesle iştigal olurdu. Tüm bu bilgiler ışığında vay efendim neden Konya’ya taşındı demezden evvel tüm Kırşehirlilerin; (kendim de dahil) biraz da çuvaldızı kendilerine, iğneyi başkalarına batırmaları gerektiğini düşünüyorum.
Selçuklu’nun Başkenti Konya’nın yapmış olduğu bu başlangıç çalışmasının örnek olarak alınmasını ve diğer tüm illerimize yayılmasını Can-ı gönülden arzuluyoruz. Organizasyonla ilgili bir takım sıkıntılar, eksiklikler olsa da bir koca tebriği hak etmektedir Konya diye düşünüyoruz. Balkanlardan, Orta Asya’ya; tüm Türk illerinde yapılacak Ahilik etkinliklerinin manevi merkez, Kırşehir’i yücelteceğine inanıyoruz. Tüm Kamu oyuna saygı ile duyurulur.